Korona Virüsünün Hayat Hikâyesi
Koronavirüs aslında geniş bir virüs ailesinin ismidir. Bu virüsler hayvanlarda çok rastlanır. Onlara geçtiğinde ya da hayvanlar bununla enfekte olduğunda enfeksiyon geçirip rahatsızlanabilir. Hayvanlarda çok fazla korona virüsü vakasına rastlanır. Bunların henüz çok az bir kısmı insanlara geçmiştir. İnsanlara nasıl geçtiğine dair net bir açıklama yoktur. Ama korona virüslerinin insanlara geçmesi sonucunda ağır bir tahribat oluşabilir.
Korona Virüsü Ne Zaman İnsanlara Görüldü?
Korona virüs vakalarının insanlarda görülmesi aslında yeni bir durum değil. İlk kez bir korona virüsü 2003 yılında insanlarda görüldü. Bu virüse Sars adı verildi. Ağır can kayıplarına yol açsa da küresel bir salgına neden olmayan bu virüs ailesi hakkında o zamandan beri çalışmalar yapılıyor. 2003 senesinde Sars bir pandemi olarak adlandırılmasa da çok sayıda insanın ölümüne yol açtı. Daha sonra ise bu virüs yine mutasyon geçirerek 2012 yılında Ürdün ve Suudi Arabistan başta olmak üzere yine görüldü. Bu sefer virüse Mers adı verildi. Bu virüsün mutasyon geçirerek insanlara bulaşması ve büyük can kayıplarına yol açması asıl 2019 yılında gerçekleşti.

Çin’in Wuhan Kentinde Rastlanan Korona Virüs Vakası
31 Aralık’ta Dünya Sağlık Örgütü’nün Çin bürosunda, henüz kökeni bilinmeyen bir virüse rastlandığı bildirildi. Daha önce hiçbir insanda rastlanmayan bu virüse Covid-19 ismi verildi. Önceki akrabalarından daha yıkıcı sonuçlara yol açan bu virüs sadece insandan insana geçmekle kalmadı. Aynı zamanda aşırı derecede bulaşıcı bir virüs oldu. En ufak bir temas ya da dokunulan eşyalar yoluyla bulaşması nedeniyle bugün bütün dünyayı tehdit etmeye deva ediyor.
Virüsün Kontrol Altına Alınması
Ne yazık ki halen dünyayı tehdit eden bu virüs henüz kontrol altına alınmadı. Bunun nedeni söylediğimiz gibi Covid 19’un diğer akrabalarından çok daha hızlı bir şekilde bulaşıcı olması. Bugün bu virüsü kontrol altına alabilen ve yeni vakalara rastlanmayan tek ülke Çin’dir. Çin virüsün bir salgına yol açtığını ve tehlikeli bir virüs olduğunu 23 Ocak’ta Dünya Sağlık Örgütü’ne net olarak bildirdi. Aradan geçen üç haftalık süre ciddi sorunlara yol açtı.